

İZNİK ÇİNİSİ
İznik Çinisi ilk olarak 15. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır . Adını Bursa ilimizin İznik ilçesinden almaktadır . İznik çinisinin ilk ortaya çıktığı dönemde yani yaklaşık olarak 15. yüzyılda yapılan Bursa Yeşil Camii (1421) , Bursa Muradiye Camii’nde (1426) , Edirne Muradiye Camii ve Çinili Köşkte (1472) kullanılmaya başlanmıştır . Bu zamanda yapılan İznik çinilerinde lacivert , kobalt , mavi turkuaz ve siyah renkleri ağırlıktadır . Desenler daha çok geometrik şekillerden oluşurdu . Bu dönemde mimari süslemede kullanılan duvar çinilerine kâşi , süs ve mutfak eşyası çinilerine ise evani denilirdi .
Osmanlı Devleti’nin 16. yüzyılda askeri ve ekonomik olarak güçlenmesi ile birlikte yapılaşmada ve kamu yapılarında görsellik daha önem kazanmaya başladı . Yaşanan bu değişimlerin sonucunda İznik Çinisi en ihtişamlı günlerini yaşamaya başladı . Bu dönemde yapılan , mimarların üstadı Mimar Sinan’ın yaptığı iki güzide eserinde Süleymaniye Camii ve Selimiye Camii’nde İznik çinisini kullanmıştır . 16. Yüzyılda üretilen İznik çinilerinde kalite ve desen üretiminde büyük gelişmeler olmuş ve Türk çini sanatı en parlak dönemini yaşamıştır . Yine bu dönemde İznik çinisi ile uğraşan ustalar mozaik gibi teknikleri kullanmayı bırakmış ve sır altı boya tekniğini geliştirip kullanmaya başlamışlardır . Saray nakkaşhanelerinde yeni motif ve desenler geliştirilmeye ve üretmeye başlanmıştır . İznik çinisinde yenilik olarak kırmızı , yeşil ve kahverenginin kullanılmaya başlamasıyla yeni bir devir başlamıştır .